Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yardımcı doçent olarak görev yapan Lütfü Kaplanoğlu’nun ‘Peaceful Coexistence’ konulu gravür sergisinin açılışı 30 Ocak Pazartesi akşamı Art Square Gallery & Cafe’de yapıldı. Toronto’dan önce London, Ontario’da açılan sergi sadece iki günlüğüne Toronto’ya gelmiş oldu.
Açılış gecesinde Türkiye’nin Toronto Başkonsolusu Ali Rıza Güney ve diğer konsolosluk görevlilerinin hazır bulunduğu, bunun yanı sıra Kanada’lı sanatseverlerin de sergiye büyük ilgi gösterdikleri görüldü.
Konuşma fırsatı bulduğumuz Lütfü Kaplanoğlu eserlerinde doğuyla batının bir sentezini yapmaya çalıştığını söyledi. Türkiye’de birçok yerde kişisel ve karma sergiler açmış olan Kaplanoğlu, Türkiye dışında ise Ukrayna’dan sonra ilk kez Kanada’da sergi açmış oldu.
Lütfü Kaplanoğlu, Baskılarında Türk kültürünü batı görüntüleriyle kaynaştırdığını, Türk motiflerinin ev sahibi, yabancı motiflerin konuk şeklinde düşündüğünü belirtiyor. Eserlerinde Meryem Ana, Musevi Yıldızı, kilise planları gibi dinsel öğeler kullanıyor. Bunun dışında eski fotoğraflar, eski yazı gazete kesikleri gibi simgesel öğeler de var. Yaşadığı yer olan Erzurum’da Selçuklu sanatıyla iç içe olduğunu ve bundan çok etkilendiğini de belirten Kaplanoğlu, Selçuklu motiflerini eserlerinde bolca kullanmış.
Sanatçı, bu sergisinin aynı zamanda batı kültürüne açılan bir pencere olduğunu belirtiyor. Kaplanoğlu, baskıların özellikle sınırlı sayıda tutulduğunu, hatta bazı eserlerin tek olduğunu çünkü kalıplarının imha edildiğinin altını çiziyor.
Sergiyi gezen fotoğrafçı Victoria İliac, Türkiye kaynaklı sanat eserlerini çok egzotik bulduğunu, hayranlıkla izlediğini ve Türkiye gibi batı dünyası için ana akımın dışında kalan ülkelerin sanatının kendisine çok şey kattığını söyledi.
Aynı serginin Mart ayı içinde Galeri Hitit’te tekrar ve daha uzun süreli açılması bekleniyor.